Odanın demir şeritli, ahşap kapısını açar açmaz göze çarpan ilk şey, neredeyse boydan boya uzanan çalışma masasıdır. Uzun ve geniş masanın üstü genelde parşömenlerle, okul evraklarıyla , birkaç tüy kalem ve mürekkeple ve okuldaki her olayla ilgili evrak dosyaları ile doludur. Duvarın masayla kesiştiği yerdeki minik boşluk ise şekerleme yapmak için arkasına yaslandığında ayaklarını masanın üzerine koyması içindir. Kare şeklindeki odanın masaya bitişik kenarında dolaplar dizilidir. Bu dolapların çoğu, sihirle mühürlenmiştir ve açılması neredeyse imkânsızdır. İçinde okulla ilgili bir sürü evrak ve bilgi bulunur. Rafların karşısındaki kenarın masaya yakın tarafı, duvara asılı olan birkaç tablo göz ardı edilirse bomboştur. Uzun duvarın diğer ucuna yakın kısımda ise kışın ateşi asla sönmeyen bir şömine, şöminenin yakınında da birbirine bakan kahverengi, iki tekli koltuk durmaktadır. Ortada genişce bir yuvarlak bir sehpa vardır. Giriş kapısının yanında ise orkideye benzeyen tuhaf bir saksı bitkisi yükselir. Saksının yanında içinde bardaklar, kadehler, birkaç içki şişesi ve atıştıracak ufak tefek şeyler bulunduran bir raf; onun yanında da küçük denebilecek bir sandık vardır. Sandık da odadaki dolaplar gibi sihirle mühürlenmiştir. İçinde Profesör’e ait özel eşyalar vardır. Sandığın yan tarafında, ayaklı geniş kafeste ise Profesör’e ait gayet çenebaz papağanı Anubis yaşamaktadır.