Siteyi en iyi şekilde kullanabilmek için " Google Chrome " tercihimizdir. Kullandığımız kodlar, gifler ve diğer görsel materyaller Explorer'i kasmaktadır. Bu nedenle en iyi, hızlı ve kesintisiz biçimde Chrome sağlamaktadır.

* Salvio Hexia RPG
Siteyi en iyi şekilde kullanabilmek için " Google Chrome " tercihimizdir. Kullandığımız kodlar, gifler ve diğer görsel materyaller Explorer'i kasmaktadır. Bu nedenle en iyi, hızlı ve kesintisiz biçimde Chrome sağlamaktadır.

* Salvio Hexia RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bellatrix Morgan

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bellatrix Morgan
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Bellatrix Morgan


Mesaj Sayısı : 13
Galleon : 19
Hogwarts'a Geliş Tarihi : 24/01/11
Yaş : 27
Nerden : Pc'min karşısından xD

Bellatrix Morgan Empty
MesajKonu: Bellatrix Morgan   Bellatrix Morgan I_icon_minitimePtsi Ocak 24, 2011 10:43 pm

Zaman ve mekan: sabah ve öğlen vakti, Diagon Yolu, Knockturn Yolu
Kurgu: Bellatrix Morgan, babasından Diagon Yolu'na tek başına gitmek için izin alır. Fakat niyeti başkadır.
Kişiler: Bellatrix Morgan, Mr Morgan


Şu anda saat gecenin 23.30'ydu. Mr Morgan çoktan uyumuştu. Bellatrix'in gözüne ise uyku girmiyordu. Dün Diagon Yolu'na gidip Hogwarts alışverişini yapmışlardı. Bellatrix orayı çok beğenmişti. Kesinlikle evden daha iyiydi. Orada insan bir gününü doya doya geçirebilirdi.

Bellatrix oraya tekrar gitmek istiyordu. Diagon Yolu'nda daha görmediği bir sürü cevher olduğuna emindi. Ayrıca karanlık bir sokağa benzeyen bir yer de dikkatini çekmişti. O yere gidip oraları öğrenmeliydi. Babasına orasının neresi olduğunu sormuştu ama babası söylememişti. Sadece kara büyücü kaynayan bir yer olduğunu öğrenebilmişti Bellatrix.

Bu Bellatrix'in daha da ilgisini çekmişti. Karanlık Sanatlar'a karşı çok ilgiliydi. Teyzesini de bu konuda çok beğenirdi zaten. Onun da Karanlık Sanatlar'a ilgisi vardı. Kimseye söylemese de Bellatrix onun bir Ölüm Yiyen olduğundan şüpheleniyordu. Oysa babasının ailesi öyle değildi. Hepsi iyiliksever aptallardılar. Mr Morgan, annesinin ailesinin çok acımasız bir aile olduğunu anlayıp onu yedi yaşındayken terketmişti. Ancak o zaman anlayabilmişti bunu. Bellatrix babasından nefret ediyordu. Öğrendiğine göre annesi onu bırakmamak için mücadele etmiş ama bu mücadeleyi kaybetmişti. Ama Bellatrix yine de annesini seviyoru. Zaten biraz daha büyüse onun yanına kaçacaktı.

Bellatrix babasından nasıl izin alacağını düşünüyordu. Sanki umrundaymış gibi. Babasına sorardı, hayır derse evden sıvışırdı. Evet, kesinlikle bunu yapardı.

Bellatrix Diagon Yolu'nu düşünerek zar zor uykuya daldı.

* * *

Bellatrix sabah saat 08.00'da kalktı. Babası da şimdi kalkardı. Sorun onda değildi. Bellatrix bugün erken kalkmıştı. Güneş doğmuştu ama Bellatrix'in odası siyah olduğu için karanlık görünüyordu.

Bellatrix gardırobundan onu bir kara büyücü gibi gösterecek siyah bir cüppe alıp üstüne geçirdi. Saçları her zamanki gibi sarı ve canlıydı. Onları çok seviyordu. Ama siyah olsa daha çok severdi.

Birden aşağıdan Mr Morgan'ın sesi duyuldu. "Bellatrix!"

Bellatrix "Geliyorum baba." dedi normal bir sesle. Sonra siyah çantasını alarak aşağıya indi. Galleon'larını da çantanın içine koymuştu.

Bellatrix salona indiğinde her şey her zamanki gibiydi. Temiz ve şatafatlı. Morgan ailesi eski bir büyücü ailesiydi. Ama bazı büyücü aileleri gibi Muggle'ları küçük görmüyorlardı. Oysa Bellatrix öyle değildi.

Ev cini Melly kahvaltı sofrasını hazırlarken Bellatrix dikkatini babasına çevirdi. İşte başlıyordu.

Uzun ve sarı saçlarını arkaya atarak masum bir bakışla babasına baktı. Babası ise onun bu bakışlarını hiç farketimiyordu sanki.

"Baba?"

"Ne oldu?" dedi Mr Morgan. Hala hiçbir şeyi farketmemişti.

"Bugün Diagon Yolu'na gidebilir miyim? Tek başına?"

Mr Morgan nihayet derin uykusundan uyandı. "N-ne? Diagon Yolu'na yalnız başına gitmek mi? Ya oralarda kaybolursan?" Mr Morgan'ın kızına olan güveni tamdı ama onun için endişeleniyordu.

Bellatrix babasının bu tavrına sinirlendi. İki yaşında bir bebek değildi o.

"Baba! Ben iki yaşında bir bebek değilim ki! Diagon Yolu'nu biliyorum. Kaybolmam. Utanmasan peşime Bakanlık'tan adamlar takacaksın."

Mr Morgan kızının bu sözlerine ikna olmuş gibiydi. Ama yine de Bakanlık'tan adam yollamak da fena bir fikir değildi.

"Pekala küçük hanım. Ama gitmeden önce sana bir izleme tılsımı yapacağım."

"İzleme tılsımı mı?" Bellatrix endişelenmişti. İzleme tılsımı yapılırsa babası onun başka yerlere de gittiğini öğrenebilirdi.

"Baba! Ben tılsım mılsım istemiyorum! Kendim gidebilirim. Diagon Yolu'nu ne kadar bildiğimi test etmek isiyorum." Bu son yalan aklına nereden geldi bilmiyordu.

Mr Morgan kızının bu istekli haline daha fazla dayanamadı. "Pekala Bellatrix. Umarım kaybolmazsın. O zaman becerilerini görürüz."

Merak etme baba.Kaybolmam. dedi Bellatrix. Ama tabii ki içinden.

O sırada Melly geldi. "Kahvaltınız hazır Efendi Morgan ve efendi Morgan."

Mr Morgan "Pekala Melly. Gidebilirsin." diyerek ev cinini azat etti.

Melly her zamanki gibi harika bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. Mr Morgan'a sorsalar 'bir teşekkürü hakediyor' derdi. Oysa Bellatrix'e sorsalar 'görevi bu.' derdi. Kahvaltıda binbir çeşit reçel, yine binbir çeşit peynir ve zeytin vardı. Bir de kahvaltının olmazsa olmazı çay.

Bellatrix çabucak yemeğini yedi. Gözleri salonda geziniyordu. Salonda iki tane büyük ve antika kanepe, iki tane de aynı çeşit küçük kanepe, cincüce yapımı aile yadigarları, vitrinlerde ise üzerinde Morgan aile armasının bulunduğu süslü püslü eşyalar. Bellatrix bunları boşverereki üst kata çıktı. Odası merdivenlerin hemen yanındaydı.

Bellatrix unuttuğu bir şey var mı diye kontrol ederken Mr Morgan onu tekrar çağırdı. Bellatrix son kez eşyalarını kontrol edip eksiklerini tamamladıktan sonra aşağıya indi.

Mr Morgan cebinden bir anahtar çıkarıp Bellatrix'e verdi. Bu Gringotts anahtarıydı.

Bellatrix, Gringotts anahtarını aldıktan sonra şömineyi yakıp içeriye girdi.

"Diagon Yolu!"

Bellatrix yeşil alevler içinde kaybolup Diagon Yolu'na geldi.

Etraf her zamanki gibi cıvıl cıvıldı. Ve kalabalık. Anlaşılan bazı kişiler hala okul alışverişini yapmamıştı.

Bellatrix bir sürü dükkanın önünden geçti. Aktar, Quidditch Malzemeleri Dükkanı, Fortescue, Flourish ve Blotts! Bellatrix bir an içeriye girmeyi düşündü. Buraya kesinlikle Gringotts'tan para çektikten sonra uğrayacaktı.

Bellatrix nihayet Gringotts'a geldi. İçerisi Bellatrix'in hatırladığı gibiydi.

"Miss Morgan." diye selamladı onu bir cincüce Bellatrix'in önüne gelip. Bellatrix her zamanki kibirli tavrıyla saçlarını arkaya atıp "Kasama gitmek istiyorum." dedi.

"Emredersiniz Miss Morgan." dedi önündeki cincüce. Sonra Bellatrix'i bir Gringotts arabasına sürükledi. Bellatrix arabaya biner binmez bir sabırsızlık hissetti. Bir an sonra kasalarına gelmişti.

Bellatrix biraz fazlaca altın alıp çantasını doldurdu. Sonra cincüceye dönüp "Gidelim," dedi.

Tekrar arabaya bindiler. Bu kez göz açıp kapayana kadar gelmişlerdi.

Bellatrix hızla kendini dükkandan dışarıya attı. Şimdi önünde o karanlık sokaktan önce tek bir hedef vardı: Flourish ve Blotts.

Flourish ve Blotts'un önüne geldiğinde çok kalabalık vardı. Bir sürü çocuk ve onların nazlanmaları duyuluyordu. Bellatrix yüzünü ekşitti. Çocukların ağlamasından tiksinirdi.

Bellatrix, istediği kitabı hemen bulup buradan çıkmaya niyetliydi. O yüzden hemen K ile başlayan reyona gitti. K, ka, kar...

İşte! En sonunda işe yarar bir kitap bulmuştu Bellatrix. Kitabın adı Kara Büyü'nın Sırrı'ydı. En sonunda istediği kitabı bulmuştu. Hemen çantasının büyüklüğünü kontrol etti. Çanta kitabı alabilecek kadar büyüktü. Kitabı babasına göstermeden gizlice odasına götürecekti.

Bellatrix derhal sıraya girdi ama sıra çok uzundu. Kaynayacaktı. Bu hiç sorun değildi.

Bellatrix derhal önlerde birinin yakınına gidip ayağı takılmış gibi yaparak "Ahh!" diye inledi. Bu karışıklıkla sırada bir kişinin girebileceği bir aralık açılmıştı. Bellatrix hemen o aralığa girdi. Kimse de ne olduğunu farketmedi.

Süzme salaklar diye kıkırdadı Bellatrix içinden. Bu arada ona sıra gelmişti. Hemen elindeki kitabı tezgahtara uzattı. Tezgahtar bu kitabı görünce irkildi ama belli etmedi.

Bellatrix tezgahtara kitabın parasını ödeyip kendini dışarıya attı. Şimdi o karanlık sokağa gitmeliydi.

* * *

Bellatrix bir saatlik aramalarından sonra o sokağı ancak bulabilmişti. Oraya Knockturn Yolu deniyordu ve Bellatrix'in bayağı hoşuna gitmişti.

Etraf karanlık ve pisti. Çok tekinsiz bir yer gibi görünüyordu. Etrafta bir sürü siyah cüppeli veya kukuletalı cadılar ve büyücüler vardı. Bellatrix de iyi ki siyah giyinmişti. Gerçi o her zaman siyah giyinirdi.

Bellatrix, Borgin ve Burkes adında bir yere geldiğinde durdu. Burası bir Karanlık Sanatlar dükkanı gibi görünüyordu. Bellatrix içeriye girmeye karar verdi.

Bellatrix haklı çıkmıştı. Burası tam bir Karanlık Sanat dükkanıydı. Etrafta bir sürü zehirler, kötü görünüşlü mallar ve kötülük saçan maskeler vardı. Bellatrix kendini tutamadan kıkırdadı. O maskelerden birini yüzüne geçirip eve gitse büyük ihtimalle babası onu görünce korkudan bayılırdı.

Bellatrix dükkandaki diğer şeylere bakarken yağlı saçlı ve iki büklüm görünen iğrenç görünüşlü bir adam ortaya çıktı. "Yolunu mu kaybettin? Sizin gibi küçük hanımlar buralarda pek görünmez."

"Hayır Mr..."

"Borgin." dedi adam. "Ben Mr Borgin. Sizin adınız ne küçük hanım?"

"Ah. Adımı boşverin siz. Ben dükkana biraz bakınıyordum. Karanlık Sanatlar'a biraz ilgi duyarım da..."

"O zaman bakmaya devam edin Miss. Ben buralardayım. Beğendiğiniz bir şey olursa bana seslenmeniz yeter."

"Tamam." deyip yürümeye devam etti Bellatrix. Birden önüne görünmeyen bir vitrinde sergilenen ne olduğu bilinmeyen bir şey çıktı. Bellatrix bu malzemeyi merak ediyordu. Hemen Mr Borgin'i çağırdı.

"Bu nedir?"

"Yerinizde olsam onu almazdım Miss. Ona bakan kişiler hemen taşlaşır. Onu gözden uzak bir yere saklarsanız ve asla bakmazsanız iyi edersiniz. Tabii gözlükle bakabilirsiniz. Alacak mısınız?"

Bellatrix o şey her neyse çok beğenmişti. "Alıyorum." dedi kararlı bir sesle. En kısa zamanda o Muggle dünyasındaki güneş gözlüğü denen gözlüklerden edinip ona bakmalıydı.

"100 Galleon."

Bellatrix bir çek imzalayıp Borgin'e bıraktı. Sonra o malzemeyi çantasına atıp şömineye gitti. Eve dönme vakti gelmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Bellatrix Morgan Empty
MesajKonu: Geri: Bellatrix Morgan   Bellatrix Morgan I_icon_minitimeSalı Ocak 25, 2011 9:49 am

Uzunluğu iyi. Renkte hoşuma gitti.
Puanın;85
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bellatrix Morgan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Bellatrix Morgan

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Role Play Kartı Oluşturma :: Role Play Game Perdesi :: Puan Belirleme-
Buraya geçin: